Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gümüşhacıköy Şubesi, Cumhuriyet’in 101. yılı dolayısıyla Cumhuriyet Balosu düzenledi.
Renkli ve coşkulu geçen etkinliğe, bölgeden birçok önemli siyasi isim ve davetli katılım gösterdi.
Naturel Düğün sarayında, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan baloya 25, 26 ve 27. dönem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amasya milletvekili Mustafa Tuncer, Atatürkçü Düşünce Derneği Amasya Şubesi Başkanı ve Bölge Sorumlusu Cihan Sancak, Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Mustafa Saatcı, Önceki Dönem ADD Gümüşhacıköy Şube Başkanları ve üyeleri, mahalle ve köy muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cumhuriyet’in anlam ve önemini vurgulayan bir konuşma yapan Dernek Başkanı Yaşar Akça,
Saygıdeğer Atatürkçüler, derneğimizin hazırlamış olduğu Cumhuriyet balosuna gelerek bizleri onurlandırdınız. Hepinize hoş geldiniz diyor, iyi eğlenceler diliyorum.
Ulusumuz yıllarca önce haksız bir işgale uğramıştı, başta Mustafa kemal Atatürk ve arkadaşlarının başlattığı özgürlük savaşı milletimizin utkusu ile sonuçlanmıştır. Mecbur kalmadıkça savaş cinayettir diyen önderimiz Çanakkale’de ulusal kurtuluş savaşında binlerce genç nüfus şehit olmuş gazi olmuş çoğu sakat kalmıştır. Bir millete emperyalist ülkelerin verdiği en büyük zarar budur. Top yekûn yapılan özgürlük, adalet, barış, namus savaşı kazanılmıştır. Yıllarca gelişememiş bir milletin savaşın yorgunluğundan kurtularak gelişmesi ve ilerlemesi için Mustafa Kemal Atatürk her türlü engellemelere karşı devrimleri başlatmıştır, yılarca konuştuğu dilde yazı yazamayan toplumda öncelik yeni yazının kullanılması ve dilde devrim yapmaktı; üç ay gibi kısa bir zamanda bu devrim başarılarak ülkede bir yığın eğitimi yapıldı. Kurucu kadro eğitimde bilimselliği savundu, ülkemizin yönünü batıya çevirdi, uygar ulusların kullandığı takvim saat, ölçü ve tartı araçları kabul edildi. 3 Mart devrim yasaları ile Türkiye’yi laikleştiren cumhuriyete geçiş sağlandı, medeni kanun kabul edildi, halifelik kaldırıldı, tarikatlar tekkeler ve türbeler kapatıldı, borçlar, ticaret kanunu kabul edildi. Toplumsal hayat değişti karma ekonomi ile birçok fabrikalar yapıldı Sümer bank Etibank vb. bunlar gibi. Türk dil kurumu, Türk tarih kurumu, halk evleri kuruldu. Numune hastaneleri açıldı genç cumhuriyet kendi aşısını üretti, kendi uçağını yaptı yurt dışına sattı devlet demir yollarını kurarak toplu taşımanın önemini belirtti bu çalışmaları halkımız coşku ile karşıladı.
Bugün Atatürk devrimleri adı konulmamış ama gizlenmeyen bir karşı devrim tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ülkemizde cumhuriyet kazanımları toptan dönüştürme yutma tasarımıyla karşı karşıyadır. Atatürk demokratik ve milli egemenlik ilkesini ön plana çıkarmıştır. Anadolu’da kurtuluş mücadelesinin dayanağı KONGRELER TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR düşman işgaline karşı yerel direnişleri örgütlüyor işgallere karşı yerel dernekler birleşmiş geniş alanlara yayılmıştır. Temsil heyeti kurtuluş örgütlerinin yürütmesi kimliğini kazanıyor. Manda ve himaye ret ediliyor. Seferberlik ilanına halkımız büyük destek veriyor, işbirlikçi yönetim ve işgalcilerin karşısına Sevr antlaşmasının yırtılması ile cevap veriyor. Demokratik laik cumhuriyet kuruluyor. Bu başarıyı yaparak hem Türk toplumuna hem de mazlum uluslara örnek oldu ülkemizin bağımlı hale gelmesi 40-45’li yıllarda başlamıştır Marshall yardımları ikili antlaşmalar köy enstitülerinden geri adımlar atılması eğitim ve öğretimde dinselleşmeler imam hatip okullarının açılması devrimlerin yanına yeni devrimler eklenmesini durdurdu bağımsızlık ve çağdaşlık kemirile kemirile şimdi karşı devrim tehlikesi ile karşı karşıya kaldık
Batı emperyalizminin 21 yüzyılın Sevr’i olarak yürütmekte olduğu ‘BOP’ ve stratejilerle dört bir yandan kuşatılmış olan ülkemiz yoğun saldırı altındadır ülkemiz son derece karanlık kanlı bir emperyalist saldırı ile karşı karşıyadır. Bizlere Atatürk’ün mirasını ret etmemiz çağdaş uygarlık hedefinden vazgeçerek yüzümüzü doğuya döndürmek İslam dünyasında batının bekçisi olmamız öngörülüyor. Bu senaryoyu bizler Atatürkçüler değiştirebilmeliyiz bu bizim ödevimizdir. Bu saldırılara karşı halkımızı birleştirecek tek güç Atatürk’ün düşünceleridir, ne yazık ki cumhuriyetimize ve Atatürk’e yapılan saldırılar giderek sıradan hale gelmiştir. Bu saldırıları göğüslemesi gereken kurum ve kuruluşlar yeter ki tepki verememekte ve sessiz kalmaktalar. Bu durumda güçlenen sinsi ayrılıkçılardan acıka saldırılar gelmektedir. 1989 yılında Profesör Doktor Muammer Aksoy önderliğinde Atatürkçü düşünce derneği kurulmuştur 90 bine yakın üyesi ile dimdik duran en önemli bir demokratik kitle örgütüdür. İlçemizde ADD üyesi 245 kişidir; ADD ‘nin amacı ülkemizde oynanan bu oyunu bozmak isteyen emperyalistlerin ve işbirlikçilerin hain emellerine engel olmak isteyen Atatürkçüler ve yurtseverlerdir. Bunun zor imkânsız olduğu söylense de ancak unutulmamalıdır ki biz Atatürkçüler emek bilgi inanç kararlılık ve cesaretimizle dün olduğu gibi bugünde zoru başarabiliriz. Zaman alabilir ancak bedel ödemeyi gerektirir. Kurucu genel başkanımız Muammer Aksoy, Bahriye Üçok Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı bu bedeli canları ile ödemilerdir. Dinci gerici faşist çetelerce katledilen bu aydınlar unutulmamıştır. Dışarıdan beslenerek emperyalistlerin görüşlerini kendi görüşleriymiş gibi yayan kişiler dışlanmalı onların nitelikleri halka açıklanmalıdır. Halkın iradesi parti genel merkezlerinden atanan adayların seçildiği sandık demokrasisi oyunuyla değil çağdaş ve ilerici bağımsız sömürüsüz Türkiye ateşiyle yanıp tutuşan yurttaşların oluşturacağı halk tarafından alınan kararların uygulanması ile kazanılabilir
İnancına, cinsiyetine, kültürüne, emeğe saygı duyanda insandır. Bu nedenle bazı iktidarlar çocukların özgürleşip kendi iradelerine sahip çıkmalarından hoşlanmamaktadırlar. Bilimsel eğitimin yerine eğitimde ırkçı, cinsiyetçi, piyasacı nâkile dayana eğitimi öne çıkarmaktalar. Sonuç ise cinsel istismar tarikat mafya ve FETÖ gibi oluşumlara meydan vermekteler. Hele eğitimde (ÇEDES ) diye uygulama ile eğitimciyi devre dışı bırakıp dinselleştirme bilimsel karma eğitimi dışlamaktır. Bugün eğitimi bilimsel temelinden kopararak cehalete mahkûm etmek isteyenlerin hesapları bozulmalıdır. Cumhuriyetle hedeflenen bilimsel eğitimle çocuklarımızın gerçekleri öğreneceğini ve özgürleşeceğini gösteriyor. Özgürleşen insan başkasının özgürlüğüne saygı duyar. Günümüzde halkımız hayat pahalılığı ile kıvranıyor geçinemiyor, büyük devletlere karşı gelinemeyeceği görüşü yaygınlaşıyor. Hâlbuki Mustafa Kemal büyük emperyalist devletlere korkulu rüyalar göstermiştir. Lozan da Türk heyeti Türk tezlerini kabul ettirmiştir. Yapılan devrimler yılgınlığa düşmeden aşama aşama yapılmıştır,101 yıl önce yapılanlardan büyük dersler vardır, Atatürk ‘’Yurtta Barış Dünyada Barış’’ derken barışı savunmuştur. Balkan ülkeleri ile Balkan Antantını oluşturmuştur doğu ülkeleri ile Sadabat paktını oluşturmuştur. Amacı iyi komşuluk ilişkilerini yaşama geçirmekti bunu da başarmıştır. Bugün doğu ve güney sınırlarımız kevgire dönmüştür. Sığınmacılar ülkemizde büyük sorunlara sebep olmaktadır, deneyimli devlet adamları Ortadoğu bataklığını hep hatırlatmışlardır, komşular ile iyi geçinmeyi hedeflemişlerdir.
Bu yıllarda ekonomisi bozulmuş dış borcu artmış parası pul olmuş pahalılık insanların belini bükmüş inim inim inletiyor bu Anadolu halkı bunu hak etmiyor. Bugün sağlık çökmüş paralı hale gelmiştir. Bu durum insanları karar kara düşündürüyor. Rant uğruna hastalar sömürülüyor jön Türklerden buyana 200 yıllık modernleşme ve aydınlanma sürecinin en devrimci atılımı Mustafa Kemal Atatürk’ün yapıtlarıdır, Denenmiştir ve kanıtlanmıştır. Atatürkçü düşüncede yılgınlığa yer yoktur. Atatürkçü düşünce derneği yeniden Atatürk cumhuriyetine ulaşma azim ve kararındadır. Temiz siyaset dürüst yönetim istemektedir. Atatürkçü düşünce bu amaçlar doğrultusunda yeri geldiğinde sivil siyasete yön verebilmektedir, çünkü cumhuriyet gençlere emanet edilmiştir. Bu yönetimi korumakta onların görevidir. Rant ekonomisi imar yetkisini kullanarak siyaseti kendisine bağlayarak kirlenme sürecini başlatmıştır. Uzman kişilerin sözleri dinlenmemektedir siyaset şeffaf olmalıdır sermayenin egemen olduğu bir anlayış emeği yok ettiği gibi kirletmektedir. Adalet erdemi şeffaflık ve güven Türk toplumunun ortak özlemidir. Mevcut anayasayı uygulamayarak başta laiklik olmak üzere anayasanın tartışmaya açılması eğitimin dinselleştirilmesi okullara imam atama gibi uygulamalar kurucu kadronun kemiklerini sızlatmaktadır. Şeyhülislam özentiliğinden kurtulup cumhuriyete kılıç sallayan diyanet yerine tarafsız diyanet diyoruz günümüzde eğitim ve öğretimde inanç egemenliği bilimi ortadan kaldıracak boyutlara ulaşmıştır.
Hastayı müşteri hastaneyi ticarethane sanan kar hırsına terk edilen mesleki saygınlığı bozan sağlık emekçilerin köleleştirildiği paran kadar sağlık yerine koruyucu sağlığı öne alan toplumcu kamucu ulaşılabilir yeniden sağlık sistemi istiyoruz.
Küresel emperyalizmin dayatmasıyla ülkemizin kaynakları özelleştirme adı altında yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekiliyor. Üretimi değil tüketimi baz alan bir kesime çıkar sağlayan gelir dağılımında uçurumlar yaratan vahşi kapitalist ekonomik politikalar yerine genç Cumhuriyetin uyguladığı karma ekonomik uygulamaya geçilmesinin yararlı olacağına inanıyoruz. Vergi adaletinin sağlanmasını diliyoruz
Ülkemizin birliği açısından mezhepçi politikalardan uzak durulmasının yararına inanıyoruz. Tam demokratik yönetim diyoruz. Ülkemizin sığınmacı siyasetine ve sığınmacılara vatandaşlık veren zihniyetini ret ediyoruz.
İnsanı, hayvanı, doğayı koruyan bir çevre bilincini istiyoruz sanatçıyı koruyan yücelten akıl ve bilimi tek geçer yol bilen yeni bir sosyal devlet olmayı istiyoruz, bu anlamda Atatürkçü düşünce sadece ADD’ nin değil tüm yurtsever halkımızın özlemidir.
Yaşasın tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye!
Yaşasın Atatürk cumhuriyeti ve devrimleri!
Ne mutlu Atatürk devrimlerine ve cumhuriyetine sahip çıkanlar!
Konuşmaların ardından, Program, Atatürk’ün sevdiği şarkıların çalmasıyla devam etti.
Ayrıca eski başkanlarında katılımlarıyla yeni üyelere rozet ve ADD kimlikleri takdim edildi.
Cumhuriyet Balosu, ikramlarla son buldu.